“Neden yüce Allah baharı da güzel, yazı da zevkli, kışı da, sonbaharı da heyecan verici güzelliklerle donatır? Neden Onun yarattığı yağmur da güzeldir; kar da heyecan vericidir, rüzgâr da coşturucudur? Neden Onun bulutlarına bakmaktan, semasını seyretmekten, denizine dokunmaktan, yıldızlarına yönelmekten mutluluk duyarsınız? Neden uyumak da güzeldir, uyanmak da? Yorulmak da zevk verir, dinlenmek de; açlık da keyiflidir, tokluk da? Neden gören kalpler için, her detay ayrı bir güzellikle donatılmıştır?
Çünkü O, vermek istiyor. Çünkü O, yeryüzüne cömertliğinin sınırsızlığını anlayabilecek insanlar göndermiştir. Çünkü O evreni, vermek için ve ne kadar bağışlayıcı olduğunu göstermek için yaratmıştır.
O zaman, çılgınlar gibi iste. Bunaldığında önce Ondan istemek aklına gelsin. Sevincini paylaşman gerektiğinde önce Ona koş. Sana çamurdan çıkarıp kabuğuyla paketleyerek sunduğu bir elmayı ısırırken, elindekinin Onun hediyesi olduğunu fark et. Bir damla balı sana sunabilmek uğrunda, binlerce çiçeğin peşinde ölümü göze alan kahraman arıları da hatırla. O zaman neden çok istemen gerektiğini hissedeceksin.” İstemenin Esrarı