Diyarbakırlı Hamal



Diyarbakırlı Hamal
Bu dünyada kimim ben 
Kimin umurundayım.
Bey değil,
Hey, Hamal diye çağrılan
Garip önemsiz biriyim.
Gün olur,
Kilomdan kat kat fazlasını taşır
Sırt kemiklerimin çatırdadığını 
Bacaklarımın titrediğini 
Kan ter içinde kaldığımı bilirim.
Şehrin yükünü taşıyıp ekmek parası kazanırken 
Et düşleyip
Domates ekmek Ve çökelekle avunan  hamalın biriyim ben.
Ve günlerden bir gün,
Hamal 'bey' diye seslendi biri bana.
Şaşırdım.
Dönüp baktım.
Şapkalı kara lastikli bir köylü, bey demişti bana.
Ilık ılık içim aktı,
Gözlerimde ışık yüreğimde çiçek açtı.
Buyur beyim deyip koştum yanına.
'Yüküm var 'dedi ıslakken kirpikleri.
Yüküm canımda can kanımda kan yüreğimde yürektir. Ona göre taşı dedi.
Olur beyim dedim.
Az gittik çok gittik
Gittikçe ara ara baktım adama.
Düşünceli, ağlamaklı ıslaktı kirpikleri.
Borcum ne dedi varınca.
Beş lira beyim.
Borcun beş lira dedim.
Beş lira öylemi, Sadece Beş lira haa.
Bu yük neydi beyim dedim uzatırken parayı.
'Oğlum' dedi.
Oğlumun yükü beşlira öylemi.
Korktum, şaşırdım, ellerim titredi.
Ter bastı her yanımı.
Bilemedim ne diyeceğimi.
Oğlum dedi.
Oğlum devrimciydi
Oğlum fakirden yanaydı 
Kendini hiç düşünmez 
Ölümden korkmazdı Oğlum.
Kestiler oğlumu, parmaklarını kestiler
İşkencede öldürdüler oğlumu dedi.
Şaşırdım, korktum, sarardım 
Rüzgarsız havada dalda sallanan yaprak gibi titredim.
Ağladım. Ağladı.
Çocuk gibi ağladık.
Nereye gidecek oğlun , beyim dedim.
Çoruma dedi.
Diyarbakırdan Çoruma köye gidecek Oğlum. Dedi.
Öldüm öldüm dirildim.
Ne diyeceğimi bilemedim.
Almadım.
Beş lirayı almadım.
Eve varıp çocuklarıma sarılıp ağladım.
Selam olsun Çorumlu devrimciye
Selam olsun devrimci köylü babaya.
Erol erbaş
alıntı




Kral Gazetesi - Medyanın Kralı
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu